BirGün’den Havva Gümüşkaya, açıklanan verileri haberleştirdi. Verilere göre Temmuz itibarıyla sigortalı işçi sayısı 16 milyon 973 bin oldu. Buna karşın işçilerin yalnızca 2 milyon 512 bininin sendika üyeliği bulunuyor. Sendikalı işçi oranı sigortalı işçilerin yüzde 14,8’ine denk geliyor. Sigortalı işçilerin yüzde 85’inin sendika üyeliği bulunmuyor.
Ocak ayına göre sigortalı işçi sayısı 578 bin kişi artarken bu işçilerden sadece 16 bin 610’u sendikalı oldu. Ocak ayından bu yana sigortalı olan 100 işçiden sadece 3’ü sendikaya üye oldu.
AKP iktidara geldiğinde yüzde 58 olan sendikalaşma oranı, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile büyük darbe yedi. Yüzde 14,8 olan sendikalı işçi oranı kayıtdışı çalışma hesaba katıldığında ise daha da düşüyor.
Tebliğde yer alan sendikalardan 45’inin üye sayısı 10 ve daha az kişiden oluşuyor. Bunlardan yedisinin yalnızca bir üyesi varken dört sendikanın ise hiç üyesi bulunmuyor.
Üye sayısı açısından 295 bin 192 üye ile Türk Metal Sendikası en büyük sendika olurken onu 275 bin 317 üye ile Hizmet İş, 211 bin 657 üye ile Öz Sağlık İş izledi.
En çok işçinin bulunduğu işkolu, 4 milyon 276 bin 941 işçi ile “ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” oldu. İkinci sırada 1 milyon 993 bin 451 işçiyle “metal” ve üçüncü sırada 1 milyon 779 bin 93 işçiyle “inşaat” işkolları yer aldı.
17 Temmuz’a kadar 52 gün boyunca taban maaş hakkı için Ankara’da Meclis Parkı’nda “Eğitim Nöbeti” tutan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın resmi üye sayısı 11 bin 662’ye yükseldi. Ancak üye sayısının daha fazla olduğunu belirtilen sendikadan yapılan açıklamada, “Binlerce öğretmenin sendikamıza üyelik için yaptığı resmi başvurular ‘iş kolunda çalışmıyor’ gerekçesi ile onaylanmıyor. Üye sayımızın bu arkadaşların varlığı ile 15 bine ulaştığını ifade edebiliriz. Bunun dışında mesleği bırakan, sözleşmesi sona eren ya da işten çıkarılanlarla birlikte bin 500 kişinin de üyeliğinin askıya alındığını veya sonlandığını da ekleyelim” denildi.
Açıklamada sendikanın 4 milyon 276 bin 941 işçiyi kapsayan 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkoluna ait olmadığına değinilerek şu ifadelere yer verildi:
“Sorunun çözümünden kaçanlara, yüz binlerce öğretmeninin toplu iş sözleşmesi hakkını gasp eden bir tutumla “aidat sendikacılığı, dükkâncık” yapanlara karşı da verilecek mücadelemiz var. Özgün çalışma koşullarımız, emek siyasetimiz ve mesleki birliğimiz ile 10 No’lu iş kolu bizi içine alamaz. Sendikal örgütlenme ve yetki hakkımız için, emek hareketinin -genç, kitlesel ve dinamik bir sendikanın katkısı ile yolunu daha güçlü yürümesi için Eğitim, Öğretim, Bilim İş Kolu Kurulmalıdır! İşten çıkarma saldırılarına rağmen büyük bir fedakârlık ve sahiplenme duygusu ile Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nı büyüten arkadaşlarımızı kutluyoruz. Sokağın yüzü, emeğin onuru ve mesleki geleceğin direnişi oldunuz. Barajı yıkacak, yeni bir iş kolunu alacak kararlılık bizde var. Bir tarafta patron cephesi, diğer tarafta sendikal bürokrasi ile çizilmiş sınırlar. Aşa aşa yürüyoruz!”
Sendikalaşmanın önündeki engellere rağmen DİSK’e bağlı Özel Güvenlik İşçileri Sendikası (Güvenlik Sen) ve Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN) ülke geneli yetki barajını aşmasıyla toplu iş sözleşmesi önündeki engel ortadan kalktı. Ayrıca DİSK’e bağlı sendikalara üye işçi sayısı altı ayda 29 bin kişi artarak 245 binden 274 bine çıktı.
Güvenlik Sen Genel Başkanı Serdar Aslan, yaptığı açıklamada “Demiştik bu daha başlangıç, barajları aşarak geliyoruz. İşçi sınıfı henüz son sözünü söylemedi mücadelemiz devam ediyor. İş yerindeki mobbing baskılara, düşük ücret ve güvencesiz çalışmalara karşı sendikamız daha bir güçlenerek geliyor. İşçi sınıfına hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Tebliğe göre DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası ise çok az bir oranla baraj altında kaldı. Bu durumu ve bazı verileri şüpheli bulan DİSK heyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurdu.
DİSK’ten istatistik itirazı
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası’nın baraj altında kaldığı istatistiklerle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na itirazda bulunduklarını belirterek, “Türkiye’de sendikal mevzuat bir bütün olarak aslında ILO’nun temel örgütlenme özgürlüğüyle ilgili temel sözleşmelerine aykırı. Sendikal barajlar da böyle, yetki prosedürlerimiz de böyle. O nedenle biz sendikal mevzuatımızın demokratikleştirilmesi ve normlarına uygun hale getirilmesi için mücadele veriyoruz” dedi.
EKONOMİ
16 gün önceGÜNDEM
21 gün önceGÜNDEM
22 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGENEL
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önce