Cengiz Elini Doğamızdan Çek!
Saray rejiminin gözde sermayesi eli kanlı Cengiz Holding, 31 Ekim’den bu yana devlet korumasında Kazdağları’nda yeni bir katliama daha imza atıyor. Çanakkale-Bayramiç’teki Hacıbekirler Köyü’ne yapılmak istenen ÇED alanı 6 bin, ruhsat alanı 51 bin dönüm gibi devasa bir alana sahip \”Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi\” projesi için Cengiz’in Truva Bakır Maden adlı şirketi gözü dönmüş bir şekilde her gün binlerce ağacı kesiyor, bir bütün olarak orman eksosistemini katlediyor.
1 milyonu aşkın ağacın kesilmesi planlanan proje ile alanda açılacak dipsiz cehennem çukurları, ağır metalli atık pasa yığınları, kimyasallarla dolu atık sular bölgenin havası, suyu ve toprağını zehirlerken İliç’teki facianın benzerleri için bir zemin hazırlayacak. “ÇED Olumlu Kararı”nın iptali için açılan dava Danıştay’da henüz bir karara bağlanmamışken herhangi bir yasa, hukuk tanımadan başlayan bu ormansızlaştırma suçuna karşı yöre halkının kesimi durdurma girişimleri polis ve jandarma şiddetiyle bastırılmakta, devlet bir kez daha şirketin özel güvenliği rolünü oynamaktadır.
AKP-MHP iktidarının yönetim aygıtına bağlı Danıştay’dan çıkacak karar ne olursa olsun bu maden projesinin hiçbir meşruiyeti, toplumsal yararı yoktur. 2020’de İngiltere’de IcoNiChem adlı şirketi satın alarak yeni nesil batarya üretim işine giren, İngiltere ve Kanada tarafından fonlanan Cengiz, emperyalist efendilerine memleket topraklarını peşkeş çekerek, işçileri köle koşullarında çalıştırarak kârlarını sıçratma derdindedir. Daha önce Kirazlı’da yaşanan sürecin deneyimleri hafızamızda. Orada da son sürat ormanı katlettiler; ama toplumsal direniş güçleri madene geçit vermedi, Kanadalı Alamos Gold alandan defedildi. Deneyiminden güç alan ekoloji örgütleri ve demokrasi güçleri bir kez daha doğa savunmasında bir araya geliyorlar. Yüzde 79’u metalik madencilik için ruhsatlanmış Kazdağları gibi memleketin dört bir yanı sermayenin sözde “yeşil” dönüşüm programları için gereken madenler başta olmak üzere, fosil yakıtlar, taş-mermer vb. malzemelerin çıkarılması için ruhsatlandırılmış, yani kuşatılmış durumda.
Emperyalist kapitalist sistemin ihtiyaçları doğrultusunda biçilen rollerden olan yağmacı madencilik için Türkiye’de devlet-sermaye işbirliğiyle girişilen bu kuşatmayı kırmak için tüm mücadele güçlerini yaşamı, doğayı savunmaya; faşist saray iktidarının aç bırakan, yaşam alanlarını yağmalayan programını buradan da geri püskürtmeye çağırıyoruz.
Çevre eylemlerinde yükseltildiği gibi “ormanlar, nehirler, sermaye değiller!” demek için Kazdağları’nı birleşik mücadelemizle savunalım! Yaşam altından değerlidir! Cengiz Defol!
EZİLENLERİN SOSYALİST PARTİSİ GENEL MERKEZİ
Binlerce Ağaç Kesiliyor, Ekosistem Tehlikede
Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler Köyü’nde, Cengiz Holding’in Truva Bakır Maden şirketi tarafından yürütülen “Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi” projesi, Kazdağları’nda büyük bir çevre felaketine yol açıyor. 31 Ekim’den bu yana devlet koruması altında sürdürülen projede, her gün binlerce ağaç kesiliyor ve orman ekosistemi yok ediliyor.
1 Milyon Ağaç Tehlikede
Proje kapsamında 1 milyondan fazla ağacın kesilmesi planlanıyor. Bu durum, bölgenin havasını, suyunu ve toprağını zehirleyecek dipsiz çukurlar, ağır metalli atık yığınları ve kimyasallarla dolu atık suların oluşmasına neden olacak. İliç’teki çevre felaketine benzer bir durumun yaşanmasından endişe ediliyor.
Hukuksuz Ormansızlaştırma
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararının iptali için açılan dava henüz sonuçlanmamışken, hukuksuz bir şekilde başlatılan ormansızlaştırma çalışmaları, yöre halkının tepkisiyle karşılaşıyor. Ancak, polis ve jandarma müdahalesiyle bu tepkiler bastırılıyor. Devlet, bir kez daha şirketin özel güvenliği gibi hareket ediyor.
Toplumsal Direniş ve Ekoloji Mücadelesi
AKP-MHP iktidarının yönetim aygıtına bağlı Danıştay’dan çıkacak karar ne olursa olsun, bu maden projesinin toplumsal bir yararı bulunmuyor. Daha önce Kirazlı’da yaşanan süreçte olduğu gibi, ekoloji örgütleri ve demokrasi güçleri bir kez daha doğa savunmasında birleşiyor. Kazdağları’nın yüzde 79’u metalik madencilik için ruhsatlandırılmış durumda ve bu durum, ülkenin dört bir yanını sermayenin çıkarları doğrultusunda kuşatıyor.
Yaşam Alanlarını Savunma Çağrısı
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), tüm mücadele güçlerini yaşamı ve doğayı savunmaya çağırıyor. “Ormanlar, nehirler, sermaye değiller!” sloganıyla Kazdağları’nı savunmak için birleşik mücadeleye davet ediyor. Yaşam altından değerlidir ve Cengiz Holding’in projelerine karşı durulmalıdır.
Kazdağları’nda yaşanan bu çevre felaketi, sadece bölge halkını değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Doğayı korumak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekiyor.
GÜNDEM
5 gün önceİŞÇİ VE SENDİKA
5 gün önceİŞÇİ VE SENDİKA
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceGÜNDEM
5 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.