Gazeteci Dicle Müftüoğlu'na Beraat Kararı
10 Ay Tutuklu Kalan DFG Eşbaşkanı ve MA Editörü Müftüoğlu, Suçsuz Bulundu
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu, yaklaşık on ay süren tutukluluğun ardından beraat etti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, Müftüoğlu'nun "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt kurmak ve yönetmek" suçlamalarından beraatına karar verildi.
29 Nisan 2023'te evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Müftüoğlu, üçüncü duruşmada tahliye edilmişti. Ancak, yargılama süreci devam etti ve nihayetinde beraat kararı çıktı. Mahkeme, suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek Müftüoğlu'nun suçsuz olduğunu hükmetti.
Gazeteci Dicle Müftüoğlu'na Beraat Kararı
Karar duruşmasında, Müftüoğlu'nun avukatı Resul Temur ile birlikte birçok gazeteci, insan hakları savunucusu ve meslek örgütü temsilcisi de hazır bulundu. Duruşmayı izleyenler arasında Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Norveç PEN gibi kuruluşların temsilcileri de yer aldı.
Savunmasında, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığını belirten Müftüoğlu, "15 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu süre zarfında basın ve ifade özgürlüğünü savundum. Haberlerimle katledilen kadınların, gelecekleri çalınan gençlerin, sendikalı oldukları için işten atılan madencilerin sesini duyurmaya çalıştım" dedi. Müftüoğlu, yargılama sürecinde iddiaların çürütüldüğünü ve suçlamaların asılsız olduğunu vurguladı.
Dicle Müftüoğlu'nun beraat kararı, basın özgürlüğü ve insan hakları savunucuları tarafından sevinçle karşılandı. DFG Eşbaşkanı Selman Çiçek, "Bu karar, gazetecilik faaliyetlerinin suç olmadığını bir kez daha gösterdi. Mücadelemiz devam edecek" dedi.
Dicle Müftüoğlu'nun beraat etmesi, basın özgürlüğü ve adaletin sağlanması açısından önemli bir zafer olarak değerlendiriliyor. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılanan Müftüoğlu'nun serbest bırakılması, meslektaşları ve insan hakları savunucuları için umut verici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu karar, gazetecilerin özgürce çalışabilmesi ve ifade özgürlüğünün korunması için verilen mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.