İbrahim Kaboğlu İstanbul Barosu Başkanlığı adaylığını açıkladı
İbrahim Kaboğlu İstanbul Barosu Başkanlığı adaylığını açıkladı: 'Fetret dönemine son vermek için'
Avukatlar, anayasal hak ve yetkileri savunmak durumundadılar, coğrafya olarak da genel bilgiye sahiptirler, bu açıdan barolar savunma çerçevesine indirgenemeyecek kadar önemlidirler.
Bir ülkede anayasa saygı görmüyor ve sistemli olarak bir ihlal var ise bundan ilk etkilenen kuruluşlar barolardır çünkü anayasa ihlali olduğu sürece adli yargılanma hakları saygı görmüyor demektir, böyle bir düzende de savunma görevi yapılamayacağı için yurttaşların haklarını da savunmak mümkün olmayacaktır.
Böyle bir ihlal durumunda da avukatlar kendilerini savunmak durumunda kalacaktır.
İstanbul Barosu, Türkiye'deki 81 barodan biridir ancak İstanbul Barosu aynı zamanda Türkiye'nin barosudur. Bütün Türkiye'yi etkileyen ve kucaklayan bir barodur, bu açıdan bakıldığında 146 yıllık bir kuruluş tarihimizde kesintiler oldu ama süreklilik ağır bastı.
Yıllar içerisinde eğitimci sıfatıyla da pek çok toplantıda bulundum, bunlar dışında da kendimi sanık sıfatıyla adliyelerde buldum, milletvekilliği dönemimde bile sanık sıfatıyla mahkemelerde bulundum. İnsan haklarını savunmanın bedeli Türkiye'de oldukça ağırdır bu yüzden de sanık olarak adliyede bulunmak çok da anormal değildir.
Savunma mesleğini nitelikli olarak yapabilmemiz için nitelikli savcı ve hakimlerin bulunması gereklidir.
Biz avukatlar biz İstanbul Barosu mensupları, Türkiye'nin önce anayasızlaştırma süreci ve bilgi kirliliği yaratılarak toplumun geleceğinin karartılmasına seyirci kalamayız, biz buna müsaade etmeyiz, kesinlikle ben demiyorum, biz İstanbul Barosu avukatları olarak bu sistematik anayasal ihlallerine seyirci kalamayacağımız için bu fetret dönemine son vermek için yola çıkalım diyorum ve hepimizin yolu açık olsun.
AVUKATLARLA TOPLU FOTOĞRAF
Başkan adaylığını açıklayan Kaboğlu, toplantı sonrası kendisini izlemeye gelen avukatlarla birlikte fotoğraf çektirdi.