İstanbul Arnavutköy’de boşanma aşamasında olduğu Harun Gül tarafından 10 Ağustos’ta sokak ortasında ateşli silahla katledilen 35 yaşındaki Serpil Kartal’ın davasının ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmaya çok sayıda kadın örgütü katıldı. Kadınlar, “6284 uygulansaydı Serpil yaşıyor olacaktı” diyerek yetkililerin önlem almamasına tepki gösterdi.
BirGün'ün haberine göre, Kartal'ın davasının ilk duruşması bugün İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma öncesi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İstanbul Kadın Meclisi üyeleri, adliye önünde bir araya gelerek açıklama yaptı.
Açıklamada “6284 Sayılı Yasa etkin uygulanmış olsaydı Serpil bizimle birlikte olabilirdi. Göz göre göre öldürüldü” denildi. Duruşmaya Kartal’ın ailesi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyeleri ve Aile Bakanlığı tarafından atanan bir gözlemci katıldı. Genç kadının 61 yaşındaki annesi Hediye Kartal, sanık Harun Gül salona getirildiğinde fenalaşarak, dışarı çıkarıldı. Kartal, adliye koridorlarında ağıt yakarak “Yavrumu öldürmüş, utanmadan gelmiş” dedi.
BENZER SAVUNMA
Davada müştekiler, tanıklar ve sanık dinlendi. Sanık Harun Gül, savunmasında cinayeti tasarlayarak işlemediğini, eşinin kendisini aldatmasından dolayı tahrik olduğunu ve anlık bir öfkeyle kendinden geçerek cinayeti gerçekleştirdiğini iddia etti. Kartal’ın avukatları ise kamera kayıtları, tanıklar ve çocukların beyanlarıyla bu iddianın gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak Gül ve Kartal’ın boşanma sürecinde olduklarını, kamera kayıtlarında Gül’ün genç kadını ikna etmeye çalıştığını belitti.
Savcılık tarafından sunulan mütalaada sanığın en ağır hadden cezalandırılması talep edildi. Sanık avukatları savunma için süre istedi. Davanın 2’nci duruşmasının 19 Eylül tarihinde görülmesine karar verildi.
Kartal’ın eniştesi Cihan Yılmaz, duruşmayı değerlendirdi. Yılmaz, “Serpil’in ölümünden sonra taziyeye gelen, arayan hiçbir yetkili olmadı. Duruşmaya katılan bir devlet yetkilisi de yok. Sadece Bakanlık tarafından mecburi olarak yollanan gözlemci geldi. Bu durum ne kadar yalnız kaldığımızı gösteriyor. Serpil, sığınma evindeyken onunla görüşebilmek için onlarca dilekçe ilettik. Hiçbirine olumlu yanıt vermediler. Ancak katil Serpil’i sığınma evindeyken arayabildi. Biz onunla görüşemezken bu katil sığınma evini nasıl arayabildi? Sığınma evinden çıktığında hiçbir yetkili bizi arayıp haber bile vermedi. Bunlar devletin ihmalini gösteriyor. Sorumlular tespit edilerek gerekli cezalar uygulanırsa başka kadınların ölümü engellenebilir. Ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanması bizim için olumlu bir gelişme” dedi.
Kartal’ın kuzeni Sinan Bayır, “Bir kız evlat babasıyım, kızımı evlendirmeye korkuyorum. İnşaatlarda yevmiyeyle çalışarak 3 çocuğumu okutuyorum. Biri gelip çocuğumu öldürsün diye mi bu kadar emek veriyorum?” diye konuştu. Bayır, şöyle devam etti: “Serpil’in ve 3 çocuğunun günahı neydi? Evlenmek kadar boşanmak da haktır. Kız çocuklarımız da kadınlarımız da tehdit altında yaşıyor. Ben 20 yıl AKP’ye oy verdim. Vicdanen çok rahatsızım. Çocuklarım da bana ‘artık bunlara oy verme’ diyor. Ülkede ne güvenlik ne adalet kaldı. Devlet var ama adalet yok. Her gün bir kadın cinayeti işleniyor, bu katiller nasıl ellerine silah alıp kadınları öldürebiliyor? Bu ve bunun gibi katillere ağır cezalar uygulanmalı, 3-4 yıl yatıp dışarı çıkmamalılar. Serpil’in darp raporu var, 2 yıl sığınma evinde kaldı. Hepsinin kayıtları var. Adalet olsaydı, devlet gerekeni yapsaydı bunlar yaşanır mıydı?”
Genç kadının annesi Hediye Kartal, eşini genç yaşta kaybettiğini, çocuklarını tek başına binbir emekle büyüttüğünü belirterek, “Bu katilin dışarı salınıp başkalarına musallat olmaması lazım. Ben yandım, başka anneler yanmasın” dedi.