Muğla'da Sürgünlere Karşı Ses Yükseldi

EĞİTİM-SEN ve Datça Eğitim Hakkı Platformu'ndan Sürgün Edilen Eğitim Emekçileri İçin Ortak Açıklama Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) ile Datça Eğitim Hakkı Platformu, Muğla Sınırsızlık Meydanı'nda bir araya gelerek Datça ilçesinden sürgün edilen eğitim emekçileri için ortak bir açıklama yaptı. Bu açıklama, eğitim camiasında ve yerel halk arasında büyük yankı uyandırdı.

Eğitim Emekçilerine Destek Çığ Gibi Büyüyor

Muğla Sınırsızlık Meydanı'nda toplanan kalabalık, sürgün edilen eğitim emekçilerine desteklerini göstermek için bir araya geldi. EĞİTİM-SEN ve Datça Eğitim Hakkı Platformu temsilcileri, yaptıkları açıklamada, sürgünlerin hukuksuz ve haksız olduğunu vurguladı. Eğitim emekçilerinin görevlerine iade edilmesi gerektiğini belirten temsilciler, bu sürgünlerin eğitim hakkına ve özgürlüğüne büyük bir darbe olduğunu ifade etti.

"Eğitim Hakkı Engellenemez"

Açıklamada, "Eğitim hakkı engellenemez" sloganları atıldı. Eğitim emekçilerinin sürgün edilmesinin, öğrencilerin eğitim hakkını da olumsuz etkilediği belirtildi. EĞİTİM-SEN temsilcisi, "Bu sürgünler, sadece eğitim emekçilerini değil, aynı zamanda öğrencilerimizi ve onların geleceğini de hedef alıyor" dedi. Muğla'da Sürgünlere Karşı Ses Yükseldi Yerel Halktan Büyük Destek Muğla Sınırsızlık Meydanı'nda yapılan açıklamaya, yerel halktan da büyük destek geldi. Vatandaşlar, eğitim emekçilerinin yanında olduklarını belirterek, sürgünlerin derhal durdurulması çağrısında bulundu. Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan vatandaşlar, bu tür uygulamaların kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Mücadele Devam Edecek EĞİTİM-SEN ve Datça Eğitim Hakkı Platformu, sürgün edilen eğitim emekçileri için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Temsilciler, "Bu haksız uygulamalara karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Eğitim emekçilerimizin haklarını savunmak için her türlü hukuki ve demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi. Bu açıklama, eğitim emekçilerine yönelik sürgünlerin durdurulması ve eğitim hakkının korunması için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Eğitim camiası ve yerel halk, bu mücadelenin takipçisi olacaklarını belirtiyor.