Sinan Ateş cinayetinin kilit ismi Tolgahan Demirbaş, savcıyı açık açık tehdit etti: Onlarla aynı safta olmayın
Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinde, faillerden eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın, ifadesini meydan savcıya verdiği gözdağının görüntüleri ortaya çıktı.
Bir sosyal medya hesabından yayınlanan görüntülerde Demirbaş'ın, soruşturmayı yürütürken görevden alınan savcılar Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya'yı hatırlatması ve savcıya gözdağı vermesi dikkat çekti.
"SİZ O SAVCILARLA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAYIN"
Demirbaş, savcıya verdiği ifadede, "Bu hadise siyasi mecraya çekilmek isteniyor. Lütfen buna alet olmayın, bu günaha ortak olmayın Sayın savcım. Durdu Özer nerede, Durmuş Ali (Kaya) nerede? Onlarla aynı safta durmayın. Onların tehdit siyaseti hesaplaşmadır. Siz onlarla amel birliği içinde olmayın." şeklinde konuştu.
"BEN SİYASETLE ALAKASI OLAN BİR SAVCI DEĞİLİM"
Davaya bakan savcı ise, Demirbaş'ın gözdağına karşılık olarak, "Tavsiyelerini kendine sakla. Ben siyasetle alakası olan bir savcı değilim. İspat edilirse de istifa ederim. Yorum yapmak yerine benim söylediklerime yanıt ver." dedi.
NE OLMUŞTU?
30 Aralık 2022 tarihinde eski Ülkü Ocakları Başkanı ve akademisyen Sinan Ateş, akrabası Selman Bozkurt ile Çankaya'nın Kızılırmak Mahallesi'ndeki 1456. Sokak'ta, bir aracın arkasına saklanmış Eray Özyağci'nin silahlı saldırısına uğradı. Özyağci tarafından sıkılan bir mermi Bozkurt'a, beş mermi ise Ateş'e isabet etti. Sinan Ateş, saldırıda hayatını kaybetmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve hadise sırasında beraberindeki Selman Bozkurt "müşteki", 22 şahıs de "sanık" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, sanıklar Özyağci, Balkaya ve Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Çep ve Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Sanıklar, Asarkaya, Saraç, Köktürk, Yüce, Uzunlar, Gelenbey, Çolak, Bayraktar, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Yüksel, Öktem, Karadeniz, Atay ve Aykal'ın " tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi. Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan yekün 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen öbür 17'si hakkındaki soruşturma, ayrı bir dosya üzerinden sürüyor.