teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
DOLAR 34,3495 0.01%
EURO 37,4075 0.03%
ALTIN 3.022,710,01
BITCOIN 2325790-1.29869%
İstanbul
14°

AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Yenidoğan çetesi savcısını tehdit edenler birbirine düştü

Yenidoğan çetesi savcısını tehdit edenler birbirine düştü

Yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Engin Yavuz'u kendisini "müsteşar" olarak tanıtarak makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in, "Bunlar tehlikeli insanlar, savcıyı öldüreceklerdi" diyerek suçladığı otoparkçı kardeşlerin ifadesine Habertürk ulaştı. Çelik kardeşler ifadelerinde, Mustafa Kemal Zengin'in savcıyı tehdit ettiğinden haberleri olmadığını söyledi. İki kardeş Zengin'den de şikayetçi oldu.

ABONE OL
29 Ekim 2024 16:44
Yenidoğan çetesi savcısını tehdit edenler birbirine düştü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul’da Yenidoğan çetesine yapılan operasyon kapsamında aralarında doktor, hemşire, 112 ACİL Servis çalışanlarının da bulunduğu 47 şüpheliden 22’si tutuklanmıştı.

Yenidoğan bebekleri uzun süre yoğun bakımda tutup SGK’yı dolandıran çeteyi ortaya çıkaran savcı Engin Yavuz makamında tehdit edilmişti. Bu tehdidin nedeni, kapatılan Birinci Hastanesi yoğunbakım sorumlusu hemşire Tuğçe Toptemel’in serbest bırakılması içindi.

Kendisini eski İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak tanıtan Mustafa Kemal Zengin yanındaki avukat Aylin Arslantatar ile beraber savcının makamında savcıya ölüm tehditleri savururken, “Bu kişiler Papa suikastını yapmış kişiler” dediği ve tutuklandıktan sonra da “Sokakta fazla güçlüler, savcıyı ölüreceklerdi, uyarmak istedim” dediği şüpheliler Baki Yavuz ile Yavuz Çelik’in de Mustafa Kemal Zengin’i suçladığı ortaya çıktı.

“ZENGİN ‘KAÇ YILDIR TANIŞIYORUZ, YARDIMCI OLURUM’ DEDİ”

Yavuz Çelik ifadesinde serbest bırakılması için Mustafa Kemal Zengin ile görüştüğü Tuğçe Toptemel’in üvey kızı olduğunu belirterek, “Tuğçe’yi annesiyle beraber okuttuk, hemşire oldu. Tuğçe, tutuklanmadan yaklaşık iki yıl kadar önce Beylikdüzü ilçesinde Özel Birinci Hastanesi’nde çocuk yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 2-3 ay kadar de önce tarihini tam hatırlayamıyorum, içeriğini bilmediğim sıhhat kuruluşlarıyla ilgili yapılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklandı. Daha sonra Mustafa Kemal Zengin ile karşılaşmamızda kızımın tutukluluğundan bahsettim. Kendisi bana ‘Kaç yıldır tanışıyoruz, yardımcı olmak isterim, sen Tuğçe’nin bilgilerini ve dosya numarasını ver’ dedi. Ben de verdim. Konuşmalarından avukat çevresinde araştıracağını zannettim. ‘Ben sana haber vereceğim’ dedi. Bu görüşmeden yaklaşık 10-15 gün sonra Mustafa Kemal zengin otoparka geldi ve oturduk. Bize kızımız Tuğçe’nin dosyasını araştırdığını, yakın zamanda ilave ifadesinin alınacağını ve serbest kalabileceğini söyledi. Fakat bu bilgiyi kimden nasıl aldığını söylemedi. Ben de Tuğçe’nin avukatı ve sevgilisi Mustafa Gür’ü çağırdım, durumu anlattım. Kendisi de bana buna mana veremediğini, çünkü ilave anlatım vermek için itirafçı olması gerektiğini, zaten Tuğçe’nin bu dosyada en masum şahıs olduğunu ve suçsuz olduğunu ilave anlatım gerektirecek bir durumun olmadığını söyledi. Aracına binerek otoparktan ayrıldı.” dedi

MUSTAFA KEMAL ZENGİN’DEN ŞİKAYETÇİ OLDULAR

“Mustafa Kemal Zengin, bize dosya hakkında avukatlar aracılığıyla bilgi aldığını söylemişti. Ancak internete düşen haberlerde ben ve abim Baki Çelik’in ismini kullanarak dosyaya bakan Cumhuriyet Savcısı’nın bize esnaf tanımlaması dışarısına çıkarıp sanki bir suç örgütü lideri, suç makinesi, Türkiye’de aydınlanmayan faili meçhul suçların dahi şüphelisi gibi anlattığını öğrendik. Olayların sebep buraya geldiğini anlayamıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Biz vatanımızı, milletimizi severiz, devlet görevlisi kişileri bırakın tehdit etmeyi saygısızlık bile etmeyiz. Ben bu olayları bu noktaya getiren ve adımıza suçlamalarda bulunan Mustafa Kemal zengin isimli şahıstan şikayetçi ve davacıyım.” ifadelerini kullandı.

“BİZE ‘SAVCI HAKİM TANIDIKLARIM VAR’ DEDİ”

Baki Çelik ise ifadesinde “Mustafa Kemal Zengin 2,5 ay kadar önce kardeşim Yavuz Çelik ve bana emekli yargıç ve savcı tanıdıkları olduğunu, avukatlık yaptıklarını, işlerin de iyi olduğunu, emniyette gözaltında bulunan Tuğçe Toptemel dosyasını onlara verebileceğini söyledi. Fakat ben bu teklifi kabul etmedim, Tuğçe Toptemel’in erkek arkadaşı avukat olduğundan dosyayı kendisinin takip ettiğini söyledim. Ben savcının kim olduğunu bilmiyorum, Mustafa Kemal Zengin ile savcı hakkında hiç konuşmadık. Büyükçekmece Adliyesi’ne hiç gitmedim. Mustafa Kemal Zengin’in Savcının odasında benim ismimi ne maksatla kullandığını, sebep böyle bir yalan söylediğini bilmiyorum. Bir savcının makamında tehdit edilemeyeceğini, herhangi bir tutuklunun tehdit ile tahliye edilmeyeceğini gayet iyi biliyorum. Mustafa Kemal Zengin’in Cumhuriyet Savcısı‘na benim ismimi kullanarak bahsettiği siyasi parti yöneticileri ile alakalı sözleri tamamen asılsızdır, hiçbir siyasi partiye üyeliğim yoktur.” şeklinde konuştu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.