Yusuf Bayram, eşi Fatma ve üç çocuğuyla beraber hem yaz tatillerini geçirmek, hem de sıhhat kontrollerini yaptırmak için Almanya’nın Hannover şehrinden İstanbul’a gelmek üzere yola çıktı.
22 saatlik yolculuğun ardından hudut kapısını geçen aile, 1 Temmuz Pazartesi günü, saat 02.30 Lüleburgaz’da bir tesise ait otoparkta mola verdi.
Aile otomobilde uyuduğu sırada, kimliği belirlenemeyen saldırgan, önce Yusuf Bayram’ın bulunduğu taraftaki ön sağ camı kırdı.
Elindeki kesici aletle Yusuf Bayram’a saldıran şüpheli, Fatma Bayram’a ait çantayı alarak kaçtı. Yaklaşık 10 bin avro maddi kayba uğradığını anlatım eden Bayram, olayı hafif sıyrık ve kesiklerle atlattı.
Aile, olayın hemen ardından acil davet hattını arayıp durumu jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, camın buji parçası ile kırıldığını, ön iki lastiğin de kesici bir aletle patlatılmış olduğunu tespit etti.
“ÇANTANIN ÇALINDIĞINI SONRADAN FARK ETTİM”
Uyuduğu sırada gaspa uğrayan Yusuf Bayram şunları söyledi:
“Almanya’dan yola çıktım cumartesi günü. Farklı ülkelerden geçerken, yolda tedirginken başıma böyle bir şey geleceğini kestiremezdim, kestiremedim de. Ne zamanki Türkiye’ye girdim. Edirne Gümrük Kapısı’ndan Kırklareli istikametinde İstanbul’a doğru seyir halindeyken güvenli gördüğüm bir dinlenme tesisine girdim.
Yol hali, araçta çocuklarım var. Benim de dinlenmem gerekiyordu. Onların da can güvenliğini sağlamam gerekiyordu. Keşif yapmışlar açıkçası. Ön lastikleri patlatmışlar. Akabinde buji parçasıyla, aracımın camını kırıp elinde bıçağıyla beraber camdan içeri canıma kastederek bizi gasp ettiler.
Sol dirseğiyle camdan içeri direk göğsüme bastırarak, koltuktan hareket etmemi engelledi. Sağ elinde de bıçak fark ettim dizlerimde, sağ ayağımın altından eşimin çantasını alıp gitti, bunu daha sonra farkettik.
Uyku esnasında olduğum için darptan sonra şok içerisindeydim. Ne yapacağımı tamamen karıştırdım. Şok içerisindeydim. Akabinde tabi çocukları kontrol ettim”
“8-10 BİN AVRO CİVARINDA MADDİ KAYIP VAR”
Jandarma mıntıkasında yaşanan hadise için 45 dakika yardım beklediklerini söyleyen Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bayağı uzun bir süre bekledim. Yardımcı olan vatandaşlar da bir yerden sonra gitmek, seyir haline geçmek zorunda kaldılar. Ne ambulans geldi, ne sıhhat problemimi soran oldu.
Darptan sonra hastaneye rapora bile gidemedim ben. Apar topar karakola gidip ifademizi verdik. Çalınan çantada tabi ki belirli bir miktar nakit para, yakın zamanda eşim annesini kaybetti; ondan kalan değerli eşyalar vardı.
Cüzdanın içinde çocuklarımın sıhhat kartları, eşimin kimlikleri ehliyetleri, mavi kartları, eşim Türk ve Alman uyruklu olduğu için Türkiye adına mavi kartlarım ve şu lahza aklıma gelmeyen birçok evraklarım ve değerli eşyalarım çantanın içerisinde olduğu için hepsi gitti. 8-10 bin avro civarında maddi yitik var”
“BİR HEVESLE GELDİK, CANIMIZA MALIMIZA KASTETTİLER”
Fatma Bayram ise, yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Gurbetten memlekete geliyorsun, bir hızla, bir sevgiyle, bir mutlulukla. Yıllardan beridir söylenen bir söylem vardı. Sakın Bulgaristan’da durmayın, oradan gece geçmemeye özen gösterin, gündüz geçin diye.
Biz de tabi öyle yapmaya çalıştık. Mümkün olduğu kadar, fazla durmadık. Yaklaşık 22-23 saatte Edirne’ye ulaştık, Edirne Kapısı’ndan içeri girdik. Bir hevesle geliyorsun, ana yurduna. Geldikten sonra oh rahatladım deyip dinlenmek istiyorsun, canına malına gasp ediyorlar.
Işık vurmasın diye buraya eşim havlu gerdi, görünmesin diye. Muhtemeldir ki, önce içeriyi keşfettiler. Eşimin ayağının dibinde benim bel çantam vardı, onu görmüşler. Olay zaten öyle bir anlık oldu ki, sanki bir hafriyat kamyonunun üzerinden üzerimize kum yağıyormuş gibi hissettik bir an.
Çocuklar çığlık çığlığa, ben bağırıyorum eşim bağırıyor bir yandan. Ne olduğunu anlamadık bile. Cam parçası olduğunu kendimize geldikten sonra farkettik. Bir şeyler oluyordu deprem gibi, araba sürükleniyor gibi öyle bir atmosferdi.
Kendime geldiğimde birinin arabaya bindiğini gördüm, kendi araçlarına. Ve hızla uzaklaştıklarını gördüm. Hemen arabadan indim, eşim zaten fazla kötüydü. Hemen çantalarımızı kontrol ettik. Benim çantamın gittiğini gördüm. Tam eşimin ayağının arasındaydı. Rengi de açıktı. Karanlıkta daha iyi tespit edilmiş muhtemelen”
“DİĞER GURBETÇİLER DE AYNI DURUMU YAŞIYORMUŞ”
Bayram, “Orada hal normalmiş, herkesin başına geliyormuş. 2 aydır orada olmuyormuş ilk kere bizim başımıza gelmiş. Öyle bir noktaya denk gelmiş ki araç, ölü noktada. Kameranın çekmediği yerde. Kamera çekiyor fakat içerinin kirişi kameranın önüne denk geliyor. Araba da kirişin arkasına denk gelmiş. Diğer aracın plakası yoktu, camları filmliydi” diye konuştu.
GÜNDEM
Az önceÇEVRE
Az önceDIŞ HABERLER
Az önceEKONOMİ
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
2 gün önce