2011 yılında Antalya Rixos Otel’de staj yaparken şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden 16 yaşındaki Burak Oğraş’ın ailesi, 13 yıldır adalet arayışını sürdürüyor. Burak’ın ölümü, otelin sahibi Fettah Tamince’nin de dahil olduğu geniş çaplı bir soruşturmanın konusu olmuştu.
Burak’ın ailesi, olayın ardından geçen yıllarda birçok kez yetkililere başvurarak adalet talebinde bulundu. Ancak, olayın üzerinin kapatıldığına dair endişeler devam ediyor. Burak’ın ölümünden bir yıl sonra, dönemin Emniyet Müdürü’nün emekli olup Rixos Otel’de yönetim kurulu direktörü olarak göreve başlaması, ailede şüpheleri artırdı.
Sosyal medyada #BurakİcinAdaletİstiyorum etiketiyle seslerini duyurmaya çalışan aile, olayın aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi için mücadele ediyor. Burak’ın babası Murat Oğraş, “Oğlumun ölümünün üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Adalet yerini bulana kadar mücadelemiz sürecek,” dedi.
Burak Oğraş, staj yaptığı otelin tahsis ettiği lojmanda kalıyordu. 2011 yılının Eylül ayında, otelin bahçesindeki havuzda ölü bulundu. Otopsi raporuna göre, Burak yüksekten düşme sonucu vücut travması, kafatası ve iç organ yaralanmaları nedeniyle hayatını kaybetti. Baba Murat Oğraş ise oğlunun dövüldüğünü ve pansiyonun çatısından atıldığını iddia ediyor.
Otopsi raporunda, Burak’ın kanında, idrarında ve iç organlarında herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadığı belirtildi. Ayrıca, vücudunda başka birine ait DNA profiline rastlanmadı. Ölüm sebebi olarak yüksekten düşmeye bağlı vücut travması tespit edildi. Ancak, Ulusal Kriminal Büro’nun raporunda, Burak’ın önce dövüldüğü ve ardından yüksekten atıldığı sonucuna varıldı
Burak Oğraş’ın ölümüyle ilgili soruşturma, yıllar boyunca çeşitli engellerle karşılaştı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada 6 şüpheli yer aldı, ancak 11 yıl boyunca kimse tutuklanmadı.
Şüpheliler, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı ve soruşturma dosyası açık kaldı.
2020 yılında dosyada yeni bir gelişme yaşandı ve şüphelilerden F.P. ile C.A. hakkında savcılık gözaltı kararı verdi. Yurtdışında olduğu belirlenen C.A.’nın ifadesi alınamadı. F.P. ise “kasten öldürme” iddiasıyla tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi, ancak mahkeme F.P.’yi yurtdışına çıkış yasağı koyarak adli kontrolle serbest bıraktı.
Burak Oğraş’ın babası Murat Oğraş, dosyada görevli hakim ve savcıların FETÖ yapılanmasıyla ilgili bağlantılarının araştırılmasını talep ederek CİMER’e başvurdu. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), bu başvuru üzerine dosyada görev yapan hakimler ve savcılar hakkında soruşturma başlattı.
Burak Oğraş’ın ölümüyle ilgili davada henüz kimse ceza almadı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada 6 şüpheli yer aldı, ancak 11 yıl boyunca kimse tutuklanmadı. Şüpheliler, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı ve soruşturma dosyası açık kaldı.
2020 yılında dosyada yeni bir gelişme yaşandı ve şüphelilerden F.P. ile C.A. hakkında savcılık gözaltı kararı verdi. Yurtdışında olduğu belirlenen C.A.’nın ifadesi alınamadı. F.P. ise “kasten öldürme” iddiasıyla tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi, ancak mahkeme F.P.’yi yurtdışına çıkış yasağı koyarak adli kontrolle serbest bıraktı.
Olayın ardından dönemin Antalya Asayiş Şube Müdürü Nurullah Güler, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra FETÖ yapılanmasına üye olduğu suçlamasıyla mahkum edilerek hapse girdi. Ancak, Burak Oğraş’ın ölümüyle doğrudan bağlantılı olarak ceza alan kimse olmadı.
GÜNDEM
Az önceÇEVRE
Az önceDIŞ HABERLER
Az önceEKONOMİ
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
2 gün önce