AKP’nin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP ile ittifak iddialarına yanıt verdi. Erdoğan, “iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur, ama ittifak olmaz” dedi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.
Erdoğan ve Özel görüşmesinin ardından siyasetti yumuşama mesajları da hız kazanmış AKP ve CHP arsında bir ittifak olabilir mi? İddiaları ortaya atılmıştı. Erdoğan, o iddialara yanıt vererek, “Bakınız, iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur, ama ittifak olmaz. Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetin de, demokrasinin de, çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücrete temmuz ayında zam yapılmayacağını söylemişti. Erdoğan, yaptığı asgari ücret açıklamasında, “Bu sorunu, ülkeye ve millete hiçbir faydası olmayan, hatta zararı dokunan popülist politikalarla değil, kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz” dedi.
Cumhur İttifakında “çatlak” iddialarına da yanıt veren Erdoğan, “Cumhur İttifakı olarak, sarsılmadan yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz ve Türkiye’nin ve Türk Milletinin umudu olmayı inşallah daha uzun seneler boyunca sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Birileri Türkiye’de siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa’da farklı konuşabilir. Birlileri Batılı ağababalarından aferin almak, onlara şirin gözükmek, gözlerine girmek için Filistin direnişine çamur atma peşinde koşabilir. Ama biz içerde ve dışarda hakkı konuşacağız, katillerin dimdik karşısında duracağız. Kimse bizim zalimler karşısında düğme iliklememizi beklemesin.
Lafa gelince özgürlükten, insan hakları ve adaletten dem vuran ülkelerin Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları son derece vahimdir, zavallılıktır.
Yangın bölgesinde AKP’lilerin protesto edilmesine tepki
Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Adli ve idari tahkikat neticesinde yangının çıkış nedenleri hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde ortaya konacaktır. 15 insanımızın hayatını kaybettiğimiz bir felaket üzerinden tepinenleri Allah’a havale ediyorum. Öyle bir siyasi fırsatçılıkla karşı karşıyayız ki, inanın biz bunları konuşmaya hicap ediyoruz. Bir taraftan devletimiz hava ve kara araçlarıyla yangını söndürmek için canını dişine takarak çalışıyor. Bir taraftan devletimiz yangını söndürmek için canını dişine takıyor. Bir taraftan bir avuç kefen hırsızı selden kütük kapma yarışına giriyor. Kimse kusura bakmasın bunun adı siyasi nebbaşlıktır. Milletin yürek yangınını istismar etmektir. Mardin’deki taziye evinde DEM Partili provokatörlerin sergilediği kepazelik ise milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir. Mardin Valiliği çok çirkin bir provokasyonun da önüne geçmiştir. Portekiz maçı sonrasında bu zihniyete mensup kansızların milletin sinir uçlarıyla oynama girişimi asla masum değildir.
“Bizim siyasetimiz insan odaklı siyasettir”
AK Parti kurulduğu günden itibaren bugüne kadar kutuplaşmanın kamplaşmanın tarafında olmadı, asla ve asla gerilim siyaseti gütmedi. Türkiye’yi 85 milyon vatandaşıyla bir bütün olarak kucakladık. Hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Vatandaşımızın rengine, diline, dinine ve yaşam tarzına hiçbir zaman bakmadık. Bizim siyasetimiz insan odaklı siyasettir. Her seçimde milletimizin yoğun tercihine mazhar olmamızın nedeni budur.
“Siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir”
Bizim siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle “normalleşme” çabamız, aslında “muhalefeti normalleştirme ” çabasıdır. Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. Hançerleri kınına koyacak olan muhalefettir. Dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir. Yani yumuşaması gereken, normalleşmesi gereken muhalefettir. Bizim, son bir yılda üst üste yaşanan üç seçim sebebiyle artan siyasi tansiyonu düşürmek için attığımız adımları kimse yanlış anlamasın. Bakınız, iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur, ama ittifak olmaz. Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetin de, demokrasinin de, çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır. Biz de zaten bir böyle çaba içinde değiliz.Biz, günlük siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğine inandığımız; ülkemize, milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz.
Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadele ve dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi tahkim etmenin gayretindeyiz.
Biz durduğumuz yerde duruyoruz; muhalefetten ise bizim durduğumuz yere, yani hoşgörüye, yani birleştirici dile, yani kucaklaştırıcı siyasete, yani devleti ve milleti önceleyen politikalara yaklaşmasını bekliyoruz.
“Cumhur İttifakı olarak, sarsılmadan yolumuza devam ediyoruz”
Son 8 yıldır ülkeye hizmet mücadelesini, aynı hissiyatı taşıdığımız, ülkemiz ve milletimiz adına aynı duyguları paylaştığımız, yol arkadaşımız, İttifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile omuz omuza yürütüyoruz. Cumhur İttifakı, her ne kadar farklı siyasi partilerin bir araya gelmesinden teşekkül etmiş olsa bile, Türkiye adına, milletimiz adına, birdir, tek yürektir, tek ruh, tek vücuttur.
Cumhur İttifakının herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan doğruya Cumhur İttifakı’nın birliğine, bütünlüğüne, insicamına yapılmıştır. Biz bu saldırılara eyvallah demeyiz. Bu saldırılara müsamaha göstermeyiz, geçit vermeyiz. Oynanan oyunun da gayet farkındayız. İtibar suikastleriyle, haysiyet cellatlıklarıyla, affedersiniz bitleri kanlanan FETÖ’nün tetikçi kalemleriyle nereye varılmak istendiğini çok iyi biliyoruz.
Gerek Sayın Devlet Bahçeli gerekse şahsım; yapılan saldırıları, fitne çabalarını, o saldırıların arkasındaki aklı, maksadı ve karanlık odakları gayet net biçimde görüyoruz.
Şunu açık açık ifade etmek isterim ki; bunların meselesi, Milliyetçi Hareket Partisi’nden ziyade Türkiye’nin güvencesi olan Cumhur İttifakıdır. Allah’ın izniyle bu tuzağa düşmeyeceğiz, milletimizi de düşürmeyeceğiz. Şunu herkes görsün, anlasın ve zihnine adeta mıh gibi kazısın: 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır, birdir, bütündür ve ülkemizin, milletimizin selameti adına, sarsılmadan öyle kalacaktır. Etrafı ateş çemberiyle kuşatılmış olan ülkemizi karşılaştığı risklerden koruyan en güçlü kalkan, Cumhur İttifakıdır.
Türkiye’yi bekasına yönelik tüm tehditlerden, sahili selamete çıkaracak olan da yine Cumhur İttifakıdır. Biz arzu ve temenni ediyoruz ki, “İttifaka katılamaz” ama, ana muhalefet de bu riskleri görsün, bu tehditleri anlasın, Türkiye’nin geleceği adına daha makul, daha yerli ve milli bir zeminde dursun. En azından demokrasimizi, ülkemizin bekasını, milli çıkarlarımızı savunma konusunda eski kötü alışkanlıklarından vaz geçsinler. Bunu ister yaparlar, isterlerse yapmazlar; elbette kendileri bilir.
“Fitne hareketlerine karşı bir olmaya, göğüs germeye devam edeceğiz”
Ama biz, Cumhur İttifakı olarak, sarsılmadan yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz ve Türkiye’nin ve Türk Milletinin umudu olmayı inşallah daha uzun seneler boyunca sürdüreceğiz.
Müttefikimiz MHP ile, Sayın Devlet Bahçeli ile, hem Türkiye’ye ve milletimize yönelik saldırılara, hem de tek tek partilerimize yönelik saldırılara, sinsi planlara, fitne hareketlerine karşı bir olmaya, diri olmaya, tüm saldırılara birlikte göğüs germeye devam edeceğiz.
Bugün saat 16:00’da Sayın Devlet Bahçeli’yle Külliye’mizde görüşerek gündemimizdeki konuları detaylıca ele alacağız.
Kızılcahamam toplantımızda, hem seçim sonuçlarının adeta EM-ARINI çektik hem de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı şekillendirdik.
“Kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz”
Önümüzdeki hafta başında, 1-2 Temmuz tarihlerinde bu sefer belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. İnşallah bu toplantımızı da icra ettikten sonra artık tam kapasite ülkemize, milletimize ve şehirlerimize hizmet etmeye odaklanacağız. Hayat pahalılığı ve enflasyon kaynaklı sorunların toplumda, bilhassa sabit ücretle çalışanlarda oluşturduğu yükün farkındayız. Bu sorunu, ülkeye ve millete hiçbir faydası olmayan, hatta zararı dokunan popülist politikalarla değil, kalıcı refah artışını sağlayarak çözeceğiz.
Erdoğan’dan enflasyon açıklaması
Önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun ateşinin düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Ekonomide tüm bu adımları atarken, milletimizin sandıkta verdiği karnenin ışığında partimizdeki yenilenme sürecini hayata geçireceğiz. Siyasette en büyük kriterimiz, milletimizin beklentileri ve verdiği nottur. Ne yapıyorsak, milletin aynasındaki aksimize bakarak yapıyoruz. Önceki günkü Merkez Yürütme Kurulu toplantısında bazı illerimizde nöbet değişimine gittik. Kendi takvimimiz ve harekât planımız çerçevesinde başka tasarruflarda da bulunacağız.
EKONOMİ
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
2 gün önceKADIN
2 gün önceÇEVRE
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önce