2021 yılında İnönü Üniversitesi, adını ülke çapında bir yolsuzluk ve yalanlar ağı ile duyurmayı başarmıştı. Olaylar, İnönü Üniversitesi’ndeki üç sahte bilim insanının “Kayısı Suyundan Roket Yakıtı” ürettiklerini iddia etmeleri üzerine başlamıştı.
Sözde kimya mühendisi Yeliz Akbulut, kayısının katma değerini artırma fikriyle yola çıktıklarını belirtti. Diğer sözde kimya mühendisi Akbukut ise şöyle açıklamada bulundu: “Kayısı üretimi 780-790 bin tonu bulan bir meyve. Bu kadar yüksek üretim miktarının çok fazla atığa yol açtığını biliyoruz. Çalıştığım konu açısından, atıkların geri dönüştürülmesi dünya için çok önemli. Bu yüzden kayısının atığını nasıl daha yüksek katma değerli bir ürüne dönüştürebileceğimizi düşündük. Kayısının yapısında yüksek oranda şeker ve benzeri malzemeler olduğunu saptadık ve bunların roket yakıtlarıyla ilişkisini değerlendirdik. Neden bunu değerlendirmiyoruz, neden bunu imal edip gerçek bir ürüne dönüştürmüyoruz diye düşündük ve çalıştık. Böylece bir atığı değerlendirmiş olduk. Kuvvetli bir oksitleyici kullandık.”
Daha sonrasında ise “Yengeç Kabuğundan Radyasyon Kalkanı” ürettiklerini iddia ettiler. Yetmedi, “Sihaları Lazer Silahlardan Koruyan Kompozit Bir Madde” ve son olarak da “Yangın Söndürücü BOMBA” ürettiklerini ileri sürdüler. Sürekli olarak gündemde kalmayı başardılar.
Kapitalist Türkiye’de üniversite kurumlarının içinin nasıl boşaltıldığı ve akademisyen olabilmek için üniversite bahçesinde birkaç yıl dolanıp birkaç prof, yandaş ile sıkı bağlar kurmanın yeterli olduğu açıkça gözler önündedir.
Ancak bugüne kadar saçma sapan projeler ile çeşitli ödenekler alan bu sözde bilim insanlarına “Ürettikleriniz nerede?” diyen bir rektörlük ya da denetleme kurumunun olmaması, yolsuzluğun boyutları konusunda bizleri şüpheye düşürmektedir. Üç yıl geçmesine rağmen, 1₺ değerindeki kayısı atığından 200$ değerinde roket yakıtı ürettiklerini iddia eden bu sözde bilim insanlarına dair bir soruşturma ya da iddialarına ilişkin somut bir bulgu bulunmamaktadır.
Kendi egolarını beslemek için emekçi ailelerin büyük zorluklarla üniversitelere gönderdiği gençlere mobbing uygulayan akademisyenler ve ceplerini doldurmak için yurttaşları kandıran sahte bilimciler, üniversiteleri akademik gelişim kurumu olmaktan çıkarıp gençler için iş bulma kurumu ve sözde akademisyenler için tatmin ve rant alanına dönüştürmektedir.
İnönü Üniversitesine bu sahte bilimcilerin aldığı ödeneği açıklama zorunluluğunu hatırlatıyor ve kampüslerimizde dolandırıcı istemediğimizi vurguluyoruz!
EKONOMİ
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
21 saat önceGÜNDEM
2 gün önceKADIN
2 gün önceÇEVRE
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önce