29 Eylül 2024 Pazar
Kapitalizm, Ataerkil Sistem ve Kadın
Narin Güran Cinayetinde Şok Edici Gelişme
NASIL BİR FAALİYETÇİLİK (I): Koşulları ve Çelişkileri Tahlil Etmek
KAPİTALİZMİN YENİ SİLAHI: "UYUŞTURUCU"
Doğru emzirme yöntemleri nelerdir, sütün yettiği nasıl anlaşılır?
Narin Güran Cinayetinde Şok Edici Gelişme: Güvenlik Kamerası Kayıtları Silindi
Sekiz Günlük Kayıtların Silinmesi, Soruşturmayı Derinleştiriyor
Narin Güran cinayetinde yeni bir detay ortaya çıktı: Evdeki güvenlik kamerasının sekiz günlük kayıtları silinmiş durumda. Bu gelişme, soruşturmayı yürüten ekiplerin işini daha da zorlaştırırken, olayın aydınlatılması için yeni ipuçlarının peşine düşülmesini gerektiriyor.
Narin Güran’ın ailesi ve yakınları, bu yeni gelişme karşısında büyük bir şok yaşadı. Cinayetin üzerinden haftalar geçmesine rağmen, hala net bir sonuca ulaşılamamış olması, aileyi derinden yaralıyor. Kayıtların silinmiş olması, olayın planlı bir şekilde gerçekleştirildiği şüphesini güçlendiriyor.
Güvenlik güçleri, silinen kayıtların geri getirilmesi için uzman ekiplerle çalışıyor. Adli tıp uzmanları, evdeki diğer delilleri inceleyerek cinayetin nasıl işlendiğine dair ipuçları arıyor. Kayıtların silinmiş olması, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek önemli bir detay olarak değerlendiriliyor.
Narin Güran cinayeti, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ve haberler, olayın geniş kitleler tarafından takip edilmesine neden oldu. İnsanlar, adaletin yerini bulması için yetkililere destek çağrısında bulunuyor.
Narin Güran’ın ailesi ve sevenleri, adaletin yerini bulması için mücadelelerini sürdürüyor. Herkes, bu korkunç cinayetin bir an önce aydınlatılmasını ve suçluların hak ettikleri cezayı almasını bekliyor. Silinen kayıtların geri getirilmesi ve yeni delillerin ortaya çıkması, bu süreçte kritik bir rol oynayacak.
Emeğingündemi – Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nin Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta ‘kaybolan’ ve cesedi 8 Eylül’de köye 2 kilometre uzaklıktaki dere yatağında üzeri taşlarla kapatılmış bir çuval içinde bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma 40’ıncı güne girdi.
Cinayetin aydınlatılmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. Amca Salim ve Hüseyin Güran’ın evlerinde bulunan güvenlik kameralarındaki görüntüler alınmıştı.
GÖRÜNTÜLER GERİ GETİRİLECEK
CNN Türk’ün haberine göre, Narin’in amcalarından birinin kamera kayıtlarında sekiz günlük boşluk olduğu tespit edildi. Kayıp görüntüler arasında Narin’in cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’e ait kayıtlar da var. TÜBİTAK’a gönderilen hard diskteki görüntülerin geri getirilmesi Narin’in cansız bedeninin bulunduğu gün ve öncesinde evde neler yaşandığına dair ipuçları verecek.
HALILAR İNCELENECEK
İtirafçı Nevzat Bahtiyar son ifadesinde, Narin’in cansız bedenini Arif Güran’ın evinin bir odasından, amca Salim Güran’ın çağırmasıyla aldığını söylemişti. Narin’in evinde bulunan halılar incelenmek üzere alındı. Halılarda, Narin’in salya veya olayla bağlantılı olabilecek bir DNA bulgusu ile amca Salim’in izleri aranacak.
Askeri üs bölgesine ait kamerada, iki kişinin dere bölgesinde olduğu tespit edilmişti, bu iki kişinin kim oldukları, tesadüfen mi yoksa olayla bağlantısı olup olmadığı da hala araştırılıyor. (Kaynak)
DEM Parti’den “Ekmek ve Adalet” Buluşması: Hatimoğulları’ndan Sert Eleştiriler
Ülkenin Kaynakları 5’li Çeteye Peşkeş Çekildi
DEM Parti, Şişli’deki Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Ekmek ve Adalet” buluşmasında, ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarını masaya yatırdı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, etkinlikte yaptığı konuşmada, ülkenin kaynaklarının belirli gruplara peşkeş çekildiğini iddia ederek sert eleştirilerde bulundu.
İşçiler Yaşadıklarını Anlattı
Buluşmada, farklı sektörlerde çalışan işçiler söz alarak, karşılaştıkları zorlukları ve adaletsizlikleri dile getirdi. İşçiler, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve kötü çalışma koşulları gibi sorunları anlatarak, adalet ve eşitlik taleplerini dile getirdiler. Bu konuşmalar, etkinliğin en dikkat çekici anlarından biri oldu.
Hatimoğulları’ndan Adalet Vurgusu
Tülay Hatimoğulları, konuşmasında, “Ekmek ve adalet, bu ülkenin her bir vatandaşının hakkıdır. Ancak ne yazık ki, ülkenin kaynakları 5’li çeteye peşkeş çekilmekte ve halkımız yoksulluğa mahkum edilmektedir,” diyerek, mevcut ekonomik politikaları eleştirdi. Hatimoğulları, adaletin sağlanması ve kaynakların adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti’nin Çözüm Önerileri
Etkinlikte, DEM Parti’nin ekonomik ve sosyal sorunlara yönelik çözüm önerileri de paylaşıldı. Parti yetkilileri, adil bir gelir dağılımı, işçi haklarının korunması ve sosyal adaletin sağlanması için atılması gereken adımları anlattı. Bu öneriler, katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi.
Halkın Yoğun Katılımı
“Ekmek ve Adalet” buluşması, halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti. Etkinliğe katılanlar, DEM Parti’nin adalet ve eşitlik mücadelesine destek verdiklerini belirttiler. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin devam etmesi ve sorunların çözümü için somut adımlar atılması gerektiğini ifade ettiler.
Emegingundemi- DEM Parti, Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın katılımıyla “Ekmek ve Adalet” buluşması düzenlendi. Buluşmada ilk olarak birçok alanda çalışan işçiler söz alarak yaşadıklarını anlattı.
Polonez işçisi Onur Bayar, sendikaya üye olduktan sonra 146 işçinin tek mesajla işten kovulduğunu ifade etti. Onur, “Sabah işe gittik işçiler hırsız muamelesi ile karşı karşıya kaldık. Eylemlerimiz devam ederken Çatalça emniyet müdürü gazla jopla işçilerere müdahaleye başladı. Şafak operasyonuyla ters kelepçe ile gözaltına alındık. Bizler oraya gittiğimizde ‘burada eylem yapamazsınız’ dendi bizde Çatalca kaymakamlığı önünde eylemimizi devam ettirdik. Çatalca müftüsü bizi ‘burada eylem yapamazsınız’ diyerek tehdit etti. Ne kadar baskı uygulasanız da işçiler vazgeçmeyecek emeklerini alacak” dedi.
‘ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGEL KALDIRILMALI’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Marmara Bölge Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu ise “İnsanın öncelikle ekmek ihtiyacını gidermesi gerekiyor. Bugün insanlar ekmek ve barınma sorunu ile karşı karşıya. Yaşadığımız bütün problemler 12 Eylül askeri cuntası ile başlayan sürecin bizi getirdiği nokta. Cuntanın devamını Türkiye’de yaşıyoruz. Öncelikle toplumun ve işçinin örgütlemesinin önündeki engellemelerin kaldırılması gerekiyor. İşçi sınıfın örgütlenmesi önündeki hiçbir engelleme kaldırılmamıştır” dedi.
‘EV İŞÇİŞERİ GÖZARDI EDİLİYOR’
Ev işçilerinin haklarını savunmak için mücadele ettiklerini ifade eden İmece Ev İşçileri Sendikası üyesi Sultan Karasu, “Ev işçileri yok sayıldığı için sendika kurduk. Mücadelemiz büyüyor. Hiçbir güvencemiz, sosyal hakkımız, can güvenliğimiz yok. Binlerce kadın camdan düşüp ölüyor. Ev işçileri gözardı ediliyor. İLO C-189’un bir önce imzalanmasını istiyoruz. Ev işçileri olarak görünür olmak istiyoruz. Ev işi iş ev işçisi işçidir” diye belirtti.
‘SABAHTAN AKŞAMA KADAR 1 METREKARE ALANDA ÇALIŞIYORUZ!
Kule vinç operatörü Harun Göktepe, yaşadıkları sorunları şöyle dile getirdi: “İşçiler çok fazla sorunla mücadele ediyor. Sabah çıkıp akşama kadar 1 metre kare alanda çalışıyoruz. Patronlar iş hırsı yüzünden bütün yükü bir makinaya yüklüyorlar. Bunun sonucunda iş kazası oluyor. Kule vinç yaptığı küçük bir hata cinayetle bitiyor. Bunların önüne geçmek için açıklamalarda bulunduk ancak sesimiz duyulmadı.”
Midye satıcısı Sedat Acay, midye satışlarının birçok yerde yasaklandığını belirterek, “Büyük oranda baskı görüyoruz. Midye satarken emniyet müdürü gelip tezgahımızı kırdı ‘eroin sat, sana bu işi yaptırmayacağız’ dedi ve nereli olduğumu sordu Mardinli olduğumu söyledim ‘ne işin var burada dağa çık’dedi. İnsanlık adına utanılacak şeyler yaşıyoruz. Emekçilerin yakasından ellerini çeksinler” dedi.
‘KAYIT DIŞI ÇALIŞMA ÇOK ARTTI’
Aşçı Ayten Yazıcı Çetli, “Çocuk işçi olarak başladım şuan işsizim. Kadınların hizmet sektöründe yaşadıkları zorluklar erkek arkadaşlardan daha fazla. Anneler açısından bu daha zor. Sektörde izin planlaması olmadığı için 5, 6 yıl ara verdim. Hizmet sektöründe kayıt dışı çalışma çok fazla arttı. DEM Parti’nin elmek ve adalet mücadelesini çok anlamlı ve gerçekçi buluyorum. Zorlu bir süreçten geçiyoruz ama mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
HATİMOĞULLARI: 50 MİLYON İNSAN AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR
Son olarak DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşma yaptı. Krizin boyutuna değinen Hatimoğulları, “Bu kriz kapitalizmin krizi. İktidar Kanal İstanbul Projesi başta olmak üzere inşaat işçileri sırtından ekonomik büyüme sağlıyor. Gerçek ekonomik büyüme yok. Bu ülkenin kaynakları 5’li çeteye peşkeş çekildi. 50 milyon insan açlık sınırın altında yaşıyor. Emekli 12 bin 500 TL maaş alıyor ama İstanbul’da kiralar 15 bin TL’den başlıyor. İstanbul’da 2020’de 4 kişilik aile 7 bin liraya geçinir iken şimdi 70 bin liraya geçinemez halde. Bu düzen ganimet düzeni. Bahşişin verginin peşine düşüyorlar. Bu ganimet düzenini yıkmak bizlerin görevi. Bizler adaletsiz düzeni ortadan kaldırıp adaletli sistemi kurana kadar mücadelemiz devam edecek. İstanbul’da yaşamın zor olduğu burada yaşayanlar olarak daha iyi biliyorsunuz” dedi.
‘HER GÜN SİLAHLI KATLİAMLAR GERÇEKLEŞİYOR’
Hatimoğulları konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Her gün İstanbul’da silahlı katliamlar gerçekleşiyor bu çürük düzeni ortadan kaldırmak işçilerin, emekçilerin ortak mücadelesi ile mümkün. İstanbul Türkiye’nin yarısı dolayısıyla İstanbul çok önemli. İstanbul kavgamızın kenti olması açısından da çok önemli. İstanbul’da yaprak kıpırdasa Kürdistan’da hissederiz. Şimşek ekonomik krizden kurtaracak diye yeniden görevlendirildi ama enflosyın yüzde 38’di şimdi enflasyon hangi aşamada biliyorsunuz. Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olduğunda dolar 21 TL idi şimdi 34’ü geçmiş durumda. Şimşek programı kurtarıcı değil batırıcıdır. Bu sistem sömürgeci bir sistem. Esnafın beli vergiyle büken sömürge bir sistemdir. Bıçak kemikte değil ilikte. Köklü ve radikal değişimlere ihtiyaç var. Bizler bu adımları atmazsak daha çok açlığa maruz kalacağız.
‘ESAS OLAN TOPLUMSAL MÜCADELE’
Muhalefete sesleniyoruz tek sandığı çare olarak göstererek çözüm oluşmaz. Trende bir vagon olmayacağız lokomotif olacağız diyar diyar gezeceğiz. Tüm sorunların çözümü için öncü rol üstelenerek toplumsal mücadeleyi yürütmeyi teklif ediyoruz. Gelin bütçe görüşmeleri başlamadan hazırlıklarımızı yapalım. Bütçeden hakkımız almak için alanlarda meydanlarda mücadele verelim. DEM Parti olarak alanlarda, tarlada, fabrika dolaşırken halkın üzerindeki ölü toprağının kalktığını gördük. Direnen işçilere selam olsun. Yoksulluğun bu kadar derinleştiği yerde grevler, direnişler var. Bölük direnişçileri birbiri ile dayanışmasını sağlamak görevimiz. Kampanya sürecince çıkarttığımız sonuç öfkeyi örgütlemek ve mücadeleci kanatın içine akıtabilmek. Seçimler elbet önemli ama her şey sandık değil esas olan toplumsal mücadelenin kendisidir.
Konuşmasının devamında Gazze ve Lübnan’da insanların katledildiğini anlatan Hatimoğulları, “İsrail bölge savaşı çıkartana kadar işgal saldırılarını devam ettirecek gibi duruyor. Gelin hep birlikte bu savaşı durduralım. Bizler savaşı yakinen tanıyan bir partiyiz bu savaşın neye gebe olduğunu en iyi biz biliriz. Erdoğan İsrail’e çağrı yaptı biz de Erdoğan Kürt halkı için sana çağrı yapıyoruz. Kürt ve Filistin halkının kanayan yarası var. İki halkın barışının sağlanması bölgenin barışına hizmet edecek. Filistin halkı yalnız değildir onlar için mücadelemiz devam edecek. Umudumuz ve direncimiz büyük” dedi. (MA)
Doğal Afetler Ülkeyi Vurdu
Nepal, son günlerde yaşanan şiddetli yağışların ardından meydana gelen heyelan ve sellerle sarsıldı. Ülkenin çeşitli bölgelerinde etkili olan bu doğal afetler, 148 kişinin hayatını kaybetmesine ve 59 kişinin kaybolmasına neden oldu. Felaketin boyutu, ülke genelinde büyük bir üzüntü ve endişe yarattı.
Kurtarma Çalışmaları Devam Ediyor
Yetkililer, kaybolan kişileri bulmak ve hayatta kalanlara yardım etmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Kurtarma ekipleri, zorlu hava koşullarına rağmen arama çalışmalarını sürdürüyor. Ancak, bazı bölgelere ulaşımın zor olması, çalışmaları olumsuz etkiliyor.
Evler ve Altyapı Büyük Zarar Gördü
Heyelan ve seller, sadece can kaybına neden olmakla kalmadı, aynı zamanda birçok evin yıkılmasına ve altyapının ciddi şekilde zarar görmesine yol açtı. Binlerce insan evsiz kaldı ve acil yardım bekliyor. Elektrik ve su kesintileri, yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor.
Uluslararası Yardım Çağrısı
Nepal hükümeti, uluslararası topluma yardım çağrısında bulundu. Birçok ülke ve yardım kuruluşu, Nepal’e destek olmak için harekete geçti. Gıda, su, tıbbi malzeme ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanması için yardımlar gönderiliyor.
Halkın Dayanışması ve Umut
Nepal halkı, bu zor günlerde dayanışma içinde hareket ediyor. Yerel topluluklar, birbirlerine yardım etmek için seferber olmuş durumda. Herkes, kaybolanların bir an önce bulunması ve yaraların sarılması için dua ediyor. Bu felaketin ardından, ülkenin yeniden ayağa kalkması için büyük bir çaba gösteriliyor.
Emegingundemi – Güney Asya ülkesi Nepal, şiddetli yağışların neden olduğu sel ve toprak kaymalarıyla mücadele ediyor.
Güvenlik güçleri tarafından yapılan açıklamada, başkent Katmandu ve çevresinde üç gündür etkili olan aşırı yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle 148 kişi öldü. Ayrıca 59 kişinin de kayıp olduğu bildirildi.
EĞİTİME ARA VERİLDİ
Arama kurtarma ekiplerinden yetkililer, toprak kaymaları nedeniyle bazı ana yolların kapandığını, araçların mahsur kaldığını kaydetti. Hükümet, bölgede eğitime üç gün ara verildiğini bildirdi.
Ülkede her yıl haziran-eylül döneminde etkili olan muson yağmurları can ve mal kayıplarına yol açıyor. (AA)
Erzurum’un Palandöken ilçesinde yaşanan trajik olay, tüm Türkiye’yi derinden sarstı. 6 yaşındaki Emre Kara, okuldan eve dönerken bindiği servis minibüsünün altında kalarak ağır yaralandı. Minibüs şoförü B.A., kazanın ardından küçük çocuğu kanlar içinde evinin önüne bırakarak, ailesine çocuğun balkondan düştüğünü söyledi.
Olay, 26 Eylül 2024 tarihinde meydana geldi. Başöğretmen İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Emre Kara, okul çıkışında servis minibüsüne bindi. Evine geldiğinde minibüsten inen küçük çocuk, karşıya geçmek isterken minibüsün altında kaldı. Kazanın ardından ağır yaralanan Emre, çevredeki vatandaşların yardımıyla hastaneye kaldırıldı. Emre’nin durumu ciddiyetini korurken, yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.
Şoförün Şok Eden İddiası
Kazanın ardından minibüs şoförü B.A., küçük çocuğu evinin önüne bırakarak ailesine çocuğun balkondan düştüğünü söyledi. Ancak, güvenlik kameraları kazayı anbean kaydetti ve gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Görüntülerde, Emre’nin minibüsün altında kaldığı ve şoförün çocuğu evinin önüne bıraktığı anlar net bir şekilde görülüyor.
Hukuki Süreç
Kazanın ardından gözaltına alınan şoför B.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, Emre’nin ailesi ve çevredeki vatandaşlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Aile, adaletin yerini bulması için hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti.
Toplumun Tepkisi
Olay, sosyal medyada ve yerel basında geniş yankı buldu. Vatandaşlar, çocukların güvenliği konusunda daha sıkı önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, servis şoförlerinin eğitimlerinin ve denetimlerinin artırılması gerektiği yönünde çağrılar yapıldı.
Emre’nin Durumu
Hastanede yaşam mücadelesi veren Emre’nin durumu ciddiyetini koruyor. Doktorlar, küçük çocuğun hayati tehlikesinin devam ettiğini ve yoğun bakımda tedavisinin sürdüğünü belirtti. Emre’nin ailesi, dualarla küçük çocuklarının iyileşmesini bekliyor.
Emeğingundemi – Erzurum’da Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi’nde, evinin yakınında okul servis minibüsünden inen ilkokul birinci sınıf öğrencisi Emre Kara, aracın önünden yolun karşısına geçmek istedi. Ancak bu sırada Kara, hareket eden minibüsün altında kaldı. Minibüsün üzerinden geçtiği Emre Kara, ağır yaralandı.
DHA’nın haberine göre, bir süre ilerledikten sonra durumu fark eden sürücü B.A., aracı durdurdu, Emre Kara’yı yerden kaldırıp sitenin bahçesine bıraktı. Yaşananlar güvenlik kamerasına yansırken, B.A. çevrede toplanan kalabalığa çocuğun balkondan düştüğünü söyledi.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla Erzurum Şehir Hastanesine kaldırılan Kara, yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Gözaltına alınan B.A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Çocuğun babası Abdurrahman Kara, servis şoföründen şikayetçi olduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Ben şehir dışındaydım, haberim yoktu. Binanın görevlisi telefon açıp ‘Çocuğun düşmüş, ambulansa attık götürüyoruz, bilginiz olsun hastaneye gelin’ dedi. Ben hastaneye zamanında yetiştim. Eşimi aradım o da çıktı geldi. Okuldan kendi servisi getirip bırakıyor, çocuğun üstünden geçiyor, o şekilde bırakıp kaçıyor. Servisçi beni aradı. Güvenlik kameralarına yansıyor ama bana ‘Ben çocuğa vurmadım, bilmiyorum çocuk balkondan düşmüş’ diyerek inkar etti. Görmüyor, hiç durmuyor ki orada çocuk iner inmez önünden çocuğa vurup üzerinden geçiyor. Şu an hayati tehlikesi var, beyin kanaması var. Çocuğumu görüyor, vurduktan sonra üstünden geçiyor. Sonradan gelip çocuğu elinde poşeti tutar gibi alıyor. Götürüp binanın önüne bırakıyor, diyor ki ‘Bu balkondan düşmüş’ Şikayetçiyim.”
Efsanevi İngiliz rock grubu The Cure, 16 yıllık bir aranın ardından yeni şarkıları “Alone”u yayınladı ve hayranlarına büyük bir sürpriz yaptı. Grup, aynı zamanda uzun zamandır beklenen yeni albümleri “Songs of a Lost World”ün 1 Kasım 2024’te piyasaya çıkacağını duyurdu.
Yeni Şarkı “Alone”
The Cure’un yeni şarkısı “Alone”, grubun klasikleşmiş gotik ve melankolik tarzını yansıtan güçlü bir parça olarak dikkat çekiyor. Şarkı, grubun 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleştirdiği “Shows of a Lost World” turnesinde ilk kez dinleyicilere sunulmuştu. Şarkının sözleri ve müziği, grubun solisti Robert Smith’in son yıllarda yaşadığı kişisel kayıpların ve duygusal zorlukların bir yansıması olarak öne çıkıyor. Smith, şarkının albümün anahtar parçası olduğunu ve albümün geri kalanının bu şarkı etrafında şekillendiğini belirtti.
Yeni Albüm “Songs of a Lost World”
The Cure’un yeni albümü “Songs of a Lost World”, grubun 2008 yılında yayınladığı “4:13 Dream” albümünden bu yana ilk stüdyo albümü olacak. Albüm, Robert Smith’in prodüktörlüğünde ve Paul Corkett’in miksajıyla Rockfield Stüdyoları’nda kaydedildi. Albümde, Smith’in yanı sıra uzun yıllardır grupta yer alan Simon Gallup (bas), Jason Cooper (davul), Roger O’Donnell (klavye) ve Reeves Gabrels (gitar) gibi isimler de yer alıyor.
Albüm, gotik ve karanlık temalarıyla dikkat çekerken, Smith’in son yıllarda yaşadığı kişisel kayıpların ve duygusal zorlukların izlerini taşıyor. Smith, albümün “acımasız” olduğunu ve “Pornography” albümünün karanlık atmosferine geri döndüğünü ifade etti. Albümde yer alan şarkılar, dinleyicilere derin ve duygusal bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Hayranlar İçin Büyük Bir Sürpriz
The Cure’un yeni şarkısı ve albüm duyurusu, hayranları arasında büyük bir heyecan yarattı. Grup, sosyal medya hesaplarında ve resmi web sitesinde albümle ilgili ipuçları ve tanıtımlar paylaşarak hayranlarını meraklandırdı. Albümün çıkış tarihi olan 1 Kasım 2024’e kadar, hayranlar yeni şarkılar ve albümle ilgili daha fazla detay bekliyor olacak.
The Cure’un geri dönüşü, müzik dünyasında büyük bir yankı uyandırdı ve grubun sadık hayran kitlesi için unutulmaz bir anı olarak tarihe geçti. Yeni albüm “Songs of a Lost World”, The Cure’un müzikal mirasını ve etkisini bir kez daha gözler önüne serecek.
Emeğingundemi – Efsanevi İngiliz rock grubu The Cure, 16 yıl aradan sonra ilk kez yeni bir şarkı yayımladı. “Alone (Yalnız)” isimli şarkı, sabah saatlerinde BBC Radio 6 Music’de dinleyiciyle buluştu.
The Cure, yeni şarkıyla eş zamanlı olarak 1 Kasım’da “Kayıp Dünyanın Şarkıları” anlamına gelen “Songs of A Lost World” isimli yeni bir albüm yayımlayacağını da açıkladı.
Grup, birkaç gün önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yeni bir şarkının yolda olduğunu duyurmuştu. (AA)